Avrupa’da meydana gelen modernleşmenin temelleri Halil İnalcık’ın da dediği gibi İtalya’da aranmalıdır. Batı Avrupa’da Ortaçağ feodalizmi, yapısı ve ömrü bakımından tamamlandıktan sonra mutlakiyetçi krallıkların toprakları, modern devletler çatısı altında erimiştir. Günümüz İtalya sınırları 5. ve 19. yüzyıllar arasında birçok devlet tarafından parçalanmış olarak yönetilmekteydi. Bu parçalanmış devletlerin birbirinden farklı yönetim şekilleri vardı. Köken olarak bu yönetim şekilleri kıta Avrupası’nı büyük ölçüde etkilemiş, önemli devletler ortaya çıkmıştır. 13. yüzyıl İtalyası Papalık ve Hohenstaufen Hanedanlığı arasındaki mücadeleye şahit olmuştur. Hanedanlığın soyundan gelen Sicilya Kralı ve Kutsal Roma İmparatoru olan II. Friedrich’in Altıncı Haçlı Seferi neticesinde Kudüs’ü geri alması, şahsiyetini Avrupa’da güçlendirirken, Papalık ile mücadele etmesine engel olmamıştır. Kudüs Seferi sırasında, Papalık orduları Napoli sınırlarına doğru harekete geçmiştir. Friedrich bu duruma karşı ülkesine geri dönme kararı almıştır. 1245 yılında Friedrich, Papa IV. Innocentius tarafından Lyon Konsülünden azledilmiştir. [1] Friedrich başlattığı mücadelede başarılı olamamış ve bozguna uğramıştır. Yenilmesi, Papalığın ruhani otoritesini Avrupa’da büyük ölçüde arttırmış ve Güney İtalya kendi
himayesi altına girerken; rakibi olan Hohenstaufenler’i yerine Sicilya’nın başına kendi kontrolündeki Anjou Hanedanlığını geçirmiştir [2]. Anadolu’da Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesine çıktığı dönemde Büyük Haçlı Seferleri sona ermişti. Fransa bu savaşlardan güçlenerek, Papalığı nüfuzu altına alarak çıkmıştı [3]. Fransa ve Papalığın karşı karşıya gelmesi bir otorite mücadelesidir. Fransa Kralı Güzel Philippe, Papa’nın kendi devleti içerisindeki rahiplerini belirleme yetkisini tanımadı [4]. Papalık bu durumda Fransa ile mücadele etmesi gerektiğini fark etmiş fakat başarılı olamamıştır. Katolik dünyasında otoritesi ciddi ölçüde sarsılmıştır. Fransa, Papalığın krallıkların iç işlerine karışamayacağını kıta Avrupası’na göstermiş, İtalya üzerinde siyasi otoritesini arttırmıştır. İtalya’nın içinde bulunduğu karışıklık ve belirsizlik durumu, tarihte önemli bir yer arz eden Medici Hanedanlığı ve Floransa’yı karşımıza çıkartmıştır.
Lorenzo de’Medici
Fransa, Haçlı Seferlerinden kıta Avrupası’nda gücünü artırırken, denizlerde İtalya ön plana çıkmıştır. Venedik, Ceneviz, Pisa ve Amalfi; İstanbul’dan İskenderiye’ye oradan da Karadeniz’e kadar uzanan bir ticaret imparatorluğu kurmuşlardı. Papalığın yasaklarına rağmen Memluklüler ile
ticari ilişkiler kurmuşlardı [5]. Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Venedik Cumhuriyeti, Selçuklular ile serbest ticaret yapma hakkı elde etmişti. 8 Mart 1220 tarihinde Sultan I. Alaeddin Keykubad ile “Dostluk ve Ticaret Antlaşması” imzalayarak elde ettikleri ayrıcalıkları pekiştirmişlerdir [6]. Venedik ve Cenevizliler, ellerindeki gemi imkanı ile Asya mallarını Anadolu üzerinden deniz yolu ile Avrupa’ya taşımakla köprü görevini büyük ölçüde üstlenmişlerdir. Lakin kendi aralarında ciddi bir rekabet olduğu için sürekli karşı karşıya gelmeleri iktisadi olarak onları zorlarken, yeni ittifakların ve anlaşmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Anadolu’da yaptıkları ticaret anlaşmalarını daha da genişletmek ve ittifaklarını büyütmek için gemi yapımlarını arttırma kararı almışlardır. Venedik Cumhuriyeti, bu doğrultuda Akdeniz’deki limanlarının birçoğuna kale yapımı ve asker desteği sağlamıştır. Ceneviz ile olan rekabeti Anadolu politikasını da belirlemiştir. Cenevizliler için önemli bir liman olan İstanbul, Karadeniz’deki kolonilerine gitmek için önemli bir bölge olup, büyük gelir kaynağı olan kumaşın pazarlanması için iyi bir hinterlant oluşturmaktadır. Venedik, Karadeniz ve Ege’de nüfusunu arttırmak için Ceneviz ile rekabetini 1294 ve 1299 yılları arasında savaşarak arttırmak istemiş fakat beklenenin aksine Ceneviz gemilerinin karşı koyması, savaşların uzamasına ve maliyetin artmasına sebep olmuştur. Bu iki İtalyan devletinin rekabeti Doğu Akdeniz ticaretini önemli ölçüde çıkmaza sokmuş, Osmanlıların Avrupa ve Akdeniz siyasetinin başlamasının ardından Floransa ve Dubrovnik gibi diğer İtalyan devletlerinin ortaya çıkması, yeni ittifakları ve savaşları beraberinde getirmiştir. 14. yüzyılda Venedik ile Ceneviz arasındaki savaşta üstün olan taraf, maliyenin iyi finanse edilmesi, Levant kolonileri üzerindeki nüfusu ve gemilerin konumu itibariyle Venedik’tir. Lakin 15. yüzyılda Venedik, Osmanlıların ilerleyişi ve akabinde 1453 yılında İstanbul’un Sultan II. Mehmet tarafından fethedilmesi ile ciddi ölçüde sorun yaşamıştır. Sultan II. Mehmet, Venedik ile olan mücadelesinde diğer İtalyan Devletleri ile iyi bir ilişki kurmuştur. Osmanlılar, Venedik ile savaşa girdikleri zaman Cenevizliler ve Floransalılardan destek görmüşler, Venedik hakkında istihbarat desteği almışlardır.
Casimo de’Medici
Floransalılar kendi güçlerini arttırmak için sürekli girişimlerde bulunmuşlar fakat Akdeniz ticaretinde güçlü filoya sahip olmadıkları için, başta Venedik olmak üzere diğer İtalyan devletlerine bağımlı halde olmuşlardır. 1300’lü yılların başında ufak bir ticaret filoları olsa da, savaş gemileri olmadığı için korunma ihtiyaçlarını Güney Fransa ve Ceneviz gemilerini kiralayarak gideriyorlardı [7]. Toskana Bölgesi, Doğu Akdeniz ticareti itibariyle Pisa’nın bayrağı altında temsil edilmekteydi. Floransa, Toksana bölgesinin ekonomik temsilciliğini elde etmek için 1406 yılında Pisa’yı ve 1421 yılında Cenevizlilerden 100.000 altın karşılığında Florine’yi satın almıştır [8]. Elde ettikleri ayrıcalıklar neticesinde İtalya’nın önemli bir finans merkezi haline gelmişlerdir. 15. ve 16. yüzyılda Avrupa’nın bankacılık merkezi haline gelmeleri ve Medici Ailesi’nin Floransa hakimiyetini sağlamaları ile yükselişleri başlamıştır. Medici Ailesi’nin soy ağacı bir tartışma konusu olduğu için iki kolda incelenmektedir. Birincisi; II. Chiarissimo’nun koludur ki bu kol ailenin kent yaşantısını başlatan kol olarak bilinir. İkincisi, “Yaşlı” lakabı ile bilinen Casimo’nun soyudur. Soy, oğlu Averardo de Medici’den ilerlemiştir. Averardo’nun oğlu olan Giovanni di Bicci de’Medici almış olduğu eğitim ve ticari zekasının ön plana çıkması ile bankacılık ve dokumacılık alanında yaptığı ilerleme sayesinde nüfus alanında genişletmiştir. Elde ettiği finans gücünü Floransa’ya taşıyarak ülke siyasetinde önemli bir figür haline gelmesi, rakiplerinin artmasını sağlamıştır. Floransalı üst sınıf ailelerden olan Rinaldo degli Albizzi ve Niccolo da Uzzano gibi kişiler, Medicilerin bu artan gücünden rahatsız
olmuşlar ve aileler arasındaki rekabetin etkisini arttırmışlardır. Giovanni’nin 20 Şubat 1429 yılındaki vefatı üzerine ailenin başına geçen oğlu Casimo de’Medici babasının mirasını daha da ileriye götürmekle hükümlüydü. Casimo, babası tarafından bilinçli yetiştirilmişti ve rakiplerinin farkındaydı fakat Rinaldo ve Niccolo’nun erken davranması neticesinde Floransa’dan sürgün edilmişti. Casimo, iç ve dış nüfuzunu kullanarak 1434 yılında Rinaldo ve Niccolo’yu saf dışı bırakarak ülke yönetimini ele geçirmiş böylelikle belli aralıklarla 300 yıl boyunca sürecek olan Medici hakimiyetini başlatmıştır [9]. Casimo, Floransa’nın gücünü daha çok arttırmak için Akdeniz ticaretinde önemli ittifaklar ve anlaşmalar yapmak istiyordu. Buna binaen Sultan II. Mehmet ile iyi ilişkiler kurmuştur. Osmanlıların, İstanbul’u almaları ve Venedik ile Akdeniz’de yoğun savaşa girmeleri, Floransa’nın ticari olarak istediği ayrıcalıkları elde etmesi ve Venedik’ten ekonomik bağımsızlığını kazanmak için stratejik bir ortam sunuyordu. Sultan II. Mehmet’in İtalya’nın içinde bulunduğu durumu iyi bilmesi Floransa’ya olan bakış açısını belirlemiştir. Fatih Sultan Mehmet, Bizanslıların çöküş devirlerinde Venedik ve Cenevizlilere vermiş oldukları gümrük imtiyazlarını ortadan kaldırmış ve gümrük vergisi almıştır [10]. Venedik ile yapılan savaşlarda Floransa’nın Osmanlılar tarafında yer alması, Venedik’e tanınan ayrıcalıkların Floransa’ya tanınmasına neden olmuştur [11]. Akabinde Venedik ve Floransa arasındaki çekişme sıcak çatışmaya dönmüştür ve Fatih bu çatışmada Floransa’yı desteklemiştir. Osmanlılarla ticari ilişkilerin ilerlemesi devam etmiş ve gelişmiştir. Casimo vefat etmeden bir yıl önce İstanbul’da Floransa Ticaret Merkezleri açılmıştır [12]. İstanbul’daki ticaret merkezlerine Ceneviz ve Venedik’te sahipti ve dokumadaki ince Avrupa yünü ile İran ipeğinin antrepo edildiği bir ortam olmaktaydı ve ortam Floransa, Venedik ve Ceneviz’in zenginliğini oluşturmaktaydı [13]
Benozzo Gozzoli’nin 1549 yılında yaptığı bir freskoda. Resimde Medici ailesinin fetihleri konu alınmıştır. Resim aynı zamanda İncil’deki üç adam meselinin Toskana kırlarında tasviridir.(14)
Caismo, Floransa’yı sadece ticaret merkezi olmaktan çıkartıp sanat ve bilimle elverişli bir ortam haline getirmesi ile bilinir. Floransa tarihte Rönesans’a öncülük eden bir ülke konumundadır. Geçmişinde, Petrarca ile birlikte anılan Dante gibi büyük bir edebiyatçı vardır. Casimo, Eski Helen ve Roma mimarisine olan ilgisiyle tanınır ve bu doğrultuda sanatçılara ciddi anlamda mali destek sağlamıştır. Bu sanatçılardan en çok bilineni Donatello ile yakın arkadaş olan Filippo Brunelleschi’dir. Floransa’da bulunan St. Lorenzo, Sacristia ve Maria Degli Angeli Kilisesi onun tamamladığı eserlerdir. Medici Ailesi Rönesans’ın gelişip yayılmasına destek verdikleri için Avrupa tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur. Casimo de’Medici’ye 1464 yılındaki vefatının ardından aydın kişiliği ve ülke içinde sanatçılara ve bilim insanlarına yapmış olduğu katkıdan dolayı “parter patriae” yani “vatanın babası” unvanı verilmiştir [15]. Vefatının akabinde halefi olarak tahta oğlu Piero’dan geçmiş lakin beş yıl saltanat sürebilmiştir. Piero’nun 2 Aralık 1469 yılındaki vefatı üzerine Floransa tarihi için “Magnifıco” lakabı ile bilinen yani Muhteşem Lorenzo de’Medici başa geçmiştir. Lorenzo, Mediciler arasında sanata en düşkün olarak bilinir. Kendisi büyük hümanistlerden eğitim almış ve güzel şiirler kaleme almıştır [16]. Michelangelo, Leonardo da Vinci, Raffaello ve Donatello gibi büyük sanatçıların hepsi Medici Ailesi tarafından desteklenmiştir. Michelangelo bizzat Lorenzo’nun sarayının bahçesinde kurduğu okulda yetiştirilmiştir [17]. Kendi çağdaşları arasında, Avrupa’nın en aydın portrelerinden biridir. Lorenzo bu kültürel gelişmenin daha da büyümesi için bilimsel anlamda çalışmaların yoğunlaşmasını desteklemiş, Floransa Akademisi’nin nüfuzunu arttırmak için çabalamıştır. Eski Latin kaynakları daha iyi çevrilip derinlemesine araştırılmış, akademi Platon merkezli bir düşünce topluluğunu ortaya çıkmıştır. İbranice ve Arapça dil eğitiminin artması, çevirilerin genişlemesinde önemli bir rol oynamıştır. Sanatsal ve bilimsel gelişim, önemli aileler ve loncalar tarafından da destek görmüştür. İtalya’nın birçok noktasından yoğun beyin göçü Floransa’ya gelmiştir. Casimo 1491 yılında vefat edinceye kadar bu gelişimin büyük destekçisi oldu ve ülkesinin konumunu güçlendirdi. Fransa’nın 1494 yılında Floransa’yı işgal etmesi Lorenzo’nun emeklerinin büyük bir kısmını yok etmiş ve Rönesans’ın gelişmesi büyük ölçüde zarar görmüştür.
Fransa’nın bu hamlesi, Napoli ile anlaşmazlığı neticesinde savaş ilan etmesi ve Floransa’yı ele geçirmek üzerinedir. Lorenzo’nun 1491 yılında vefat etmesi oğlu II. Piero’yu başa geçirmiş lakin Fransa Kralı’nın VIII. Charles’ın, genç kraldan Pisa’yı kendi krallık topraklarına istemesi ve Piero’nun
baskı sonucunda buna karşı gelememesi, onun ülke içindeki konumu ciddi ölçüde sarsmıştır. Halkın kinini üstünde toplaması ve ona karşı oluşan muhalefet neticesinde, kasım ayında şehirden sürülmüş ve Fransa güdümünde Floransa’da cumhuriyet kurulmuştur.
(Michelangelo’nun Golyat ile savaşmaya hazırlanan kral Davut heykeli, Medici Ailesi’nin ülkeden
kovulmasının ardından Fransa güdümündeki yeni cumhuriyetin ailenin gücünü kaybetmesine
duydukları sevince binaen Michelangelo’ya sipariş etmesi ile ortaya çıkmış bir sanat eseridir. 1504
yılından 1873 yılına kadar şehrin ana meydanında açık havada duran sanat eseri hava şartları
nedeniyle korunmak amaçlı kapalı alana alınmıştır.) (18)
Medicilerin gitmesi, şehrin bir belirsizlikler dönemi içerisine girmesine sebebiyet verdi. Rönensansın o dönemde papaların desteğiyle de ilerlemiş olması önemlidir. Papa V. Nicholas, II.Pius ve II. Julius hümanistlerdir. Sanata büyük önem vermişlerdir. II. Julius Michelangelo’ya, Sistine Şapelin’in tavanının değiştirilmesi görevini vermesi ile bilinmiştir. Aralarında uzun süren hukuk bu şekilde başlamıştır. Papa II. Julius’un Fransa ve İspanya ile olan yakın ilişkileri neticesinde, Venedik Cumhuriyeti’ne karşı bir ittifak oluşturulmuştur. Kutsal İttifak olarak adlandırılan müttefiklik, İspanya’nın Akdeniz’de gücünü arttırması ve papalığı kendi kontrolü altında tutması için son derece önemliydi. Aynı zamanda Osmanlılar ile mücadelesi içinde son derece önemliydi. Bir zamanlar Osmanlılar ile yakın ilişkiler içerisinde olduğu Floransa’ya Medici Ailesi’nin tekrardan 1512 yılında geri dönmesini sağlamıştır. Giovanni, Floransa yönetimini devralmıştır [19]. Ünlü “Prens” adlı eserin sahibi Machiavelli, bu sırada aileye karşı işlenen suikast iddiası ile üç ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Papa II. Julius’un 21 Şubat 1513 yılındaki ölümüyle yerine Giovanni’nin kendi soyundan seçtiği V. leo Papa olmuştur. Mediciler iktidarlarını 1527 yılında kaybettikten sonra tekrardan şehirden kovulmuşlardır. Floransa idaresi Papa V. leo ve VII. Clement de’Medici’nin yönetiminde cumhuriyet altında varlığını devam ettirmiştir. Fransa ve İspanya nüfus mücadelesi altında kalan Floransa 1530 yılında İmparator V. Charles’ın (Şarlken) şehrin kontrolünü Alessandro de’Medici’ye teslim etmesi ile yeniden Medici Ailesinin kontrolü altına girmiştir [20].
Alessandro’nun halefi olan Casimo tahta geçtiği zaman Floransa’yı kendi despotizmi ile yöneterek Toskana bölgesinin büyük bir kısmını ele geçirdi. Papa V. Pius tarafından Casimo’ya, Toksana Büyük Dükası unvanı verildi [21]. Mediciler, İspanya ve Fransa mücadelesinden kurtulmak için, Fransa Kralı II. Henri ile Caterina de’Medici’nin, IV. Henri ile de Marie de’Medici’nin evlenmelerini sağlamışlardı. Böylece Fransa ile ilişkilerin genişlemesini ve Fransız monarşisinin genç kralı XIII. Louis yaşı reşit oluncaya kadar Maire naipliğinde yönetilmesi, Medicilerin Fransa politikasının ne kadar başarılı olduğunu bize göstermektedir [22].
Casimo’nun ardından halefi Ferdinand ve oğlu II. Casimo tahta geçmiştir. II. Casimo gençlik yıllarında Galilei’nin öğrencisi olmuştur. Çok genç yaşta vefat eden II. Casimo bilime verdiği önemle bilinirdi. Galilei, Medicilerle yakın ilişkiler kurmuş ve himayeleri altına girmiştir. Yıldızların Habercisi
adlı eserini Medici Ailesi’ne sunar ve Floransa Sarayı’nın matematikçisi olur [23]. Mediclerin kontrolündeki Toskana Büyük Dükalığı, III. Casimo zamanında ekonomik anlamda sıkıntılı bir döneme girer ve toparlanamaz bir hale gelir. Aile son Düka olan Gian Gastone de’Medici’nin vefatına kadar varlıklarını Toskana’da devam ettirmiştir. Gastone’un ardından bir dönem krallık ile yönetilmiş ve Avusturya İmparatoriçesi Maira Theresia’nın oğlu Peter Leopold’un Floransa topraklarını ele geçirmiştir. Floransa böylece tarihteki yerini önemli ölçüde almıştır. Günümüzde İtalya’ya gittiğimiz zaman Rönesans sanatının ve edebiyatını büyük ölçüde hissediyorsak, bu
Floransa ve Medici Ailesi sayesindedir. Ailenin sanata olan katkıları; birçok büyük sanatçının doğumuna şahitlik etmekle kalmamış, aynı zamanda Avrupa’yı önemli ölçüde şekillendirmiştir. İtalya tarihi, sanatı ve kültürü için çok önemli olan Medicilerin izleri hala yaşamaktadır.
[1] J.M. Roberts, Avrupa Tarihi, İstanbul 2015 s.175.
[2] Norman Davies, Avrupa Tarihi, Doğu’dan Batı’ya, Buzul Çağı’ndan Soğuk Savaş’a, Urallar’dan Cebelitarık’a, Avrupa’nın Panoraması, Ankara 2011, s.425.
[3] Mikail Acıpınar, Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve korsanlık 1453-1559, Ankara 2015, s.1.
[4] Halil İnalcık, Rönesans Avrupası, Türkiye’nin Batı Medeniyetleriyle Özdeşleşme Süreci, İstanbul, 2016, s.14.
[5] Mikail Acıpınar, Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve korsanlık 1453-1559, Ankara 2015, s.1.
[6] Mikail Acıpınar, Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve korsanlık 1453-1559, Ankara 2015, s.6.
[7] Werner Sombrat, Burjuva, modern ekonomik dönemine ait insanı ahlâki ve entelektüel tarihine katkı, Ankara 2017, s.118.
[8] Mikail Acıpınar, Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve korsanlık 1453-1559, Ankara 2015, s.4. [9] Mikail Acıpınar, Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve korsanlık 1453-1559, Ankara 2015, s.5.
[10] Halil İnalcık, Devlet-i Aliye, Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-I, Klasik Dönem (1302-1606): Siyasal, Kurumsal Ve Ekonomik Gelişim, İstanbul 2017, s.122.
[11] Mikail Acıpınar, Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve korsanlık 1453-1559, Ankara 2015, s.4.
[12] Halil İnalcık, İstanbul Tarihi Araştırmaları, Fetihten Sonra İstanbul’un Yeniden İnşası, Bilâd-i Selâse: Galata, Eyüp, Üsküdar, İstanbul 2019, s.282.
[13] Halil İnalcık, İstanbul Tarihi Araştırmaları, Fetihten Sonra İstanbul’un Yeniden İnşası, Bilâd-i Selâse: Galata, Eyüp, Üsküdar, İstanbul 2019, s.282.
[14] Halil İnalcık, Rönesans Avrupası, Türkiye’nin Batı Medeniyetleriyle Özdeşleşme Süreci, İstanbul, 2016, s.64.
[15] Mikail Acıpınar, Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve Korsanlık 1453-1559, Ankara 2015, s.5.
[16] Halil İnalcık, Rönesans Avrupası, Türkiye’nin Batı Medeniyetleriyle Özdeşleşme Süreci, İstanbul, 2016, s.65.
[17] Halil İnalcık, Rönesans Avrupası, Türkiye’nin Batı Medeniyetleriyle Özdeşleşme Süreci, İstanbul, 2016, s.65.
[18] Merry E. Wiesner- Hanks, Erken Modern Dönemde Avrupa 1450-1789, İstanbul 2017, s.176.
[19] Claudia Baldoli, İtalya Tarihi, İstanbul 2016, s.100.
[20] Mikail Acıpınar, Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve Korsanlık 1453-1559, Ankara 2015, s.7.
[21] Claudia Baldoli, İtalya Tarihi, İstanbul 2016, s.99.
[22] Roger Price, Fransa’nın Kısa Tarihi, İstanbul 2016, s.80.
[23] Jean- Pierre Maury, Galilei, Yıldızların Habercisi, İstanbul 2013, s.49.
KAYNAKÇA:
Acıpınar, Mikail,Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa, Akdeniz’de Diplomasi, Ticaret ve Korsanlık 1453-1559, 1. Basım, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2016.
Baldoli, Claudia, İtalya Tarihi, 1. Basım, Feylesof Yayınları, İstanbul 2018.
Hanks, Merry E. Wiesner, Erken Modern Dönemde Avrupa 1450-1789, 5. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2017.
Burckhardt, Jacob, İtalya’da Rönesans Kültürü, 2. Basım, C.1, Devlet Kitapları, 1974.
Davies, Norman, Avrupa Tarihi, Doğu’dan Batı’ya, Buzul Çağı’ndan Soğuk Savaş’a, Urallar’dan Cebelitarık’a, Avrupa’nın Panoraması, 2. Basım, İmge Kitabevi, Ankara 2011.
İnalcık, Halil, Devlet-i Aliye, Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-I, Klasik Dönem (1302-1606): Siyasal, Kurumsal Ve Ekonomik Gelişim, 59. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2017.
İnalcık, Halil, İstanbul Tarihi Araştırmaları, Fetihten Sonra İstanbul’un Yeniden İnşası, Bilâd-i Selâse: Galata, Eyüp, Üsküdar, 1. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2019.
İnalcık, Halil, Rönesans Avrupası, Türkiye’nin Batı Medeniyetleriyle Özdeşleşme Süreci, 8. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2016.
İnalcık, Halil, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi-1, 1300-1600, 1. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2017.
Goody, Jack, Rönesanslar, 3. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2019.
Lee Goff, Jacques, Ortaçağda Entelektüeller, 2. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2017.
Maury, Jaan-Pierre, Galilei, Yıldızların Habercisi, 3. Basım, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2013.
Merriman, Norman, Rönesans’tan Günümüze Modern Avrupa Tarihi, 1. Basım, Say Yayınları, İstanbul 218.
Price, Roger, Fransa’nın Kısa Tarihi, 2.Basım, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul 2016.
Roberts, J.M., Avrupa Tarihi, 1. Basım, İnkılâp Yayınları, İstanbul 2015.
Sombrat, Werner, Burjuva, Modern Ekonomik Dönemine Ait İnsanı Ahlâki ve Entelektüel Tarihine Katkı, 3. Basım, Doğu Batı Yayınları, İstanbul 2017.